28 Şubat 2011 Pazartesi

Anne babalar, çocuklarının iyi bir şekilde yetişmelerini ve sorumluluk sahibi olmalarını isterler. Ancak bu zaman zaman sıkıntılı, zaman zaman da dramatik bir süreçtir. Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle çocuklarını kontrol altında tutan ve şekillendirmeye çalışan ebeveynler için Naomi Aldort’un bir tavsiyesi var: “Çocuklarınızın doğuştan gelen becerilerine ve bağımsızlık duygularına değer verin, onları destekleyin ve ebeveynliği bir savaş olmaktan çıkarın.”

Dr. Aldort’un birkaç saatliğine elinizden tutmasına izin verin. Pişman olmayacaksınız.


Tüm dünyadaki anne babalar için çocuklarının iştahsız olması ya da “yeterince” yemek yememeleri bir kaygı nedeni. Bu kaygıyı ortadan kaldıracak bir öneri sunan çocuk doktoru Carlos Gonzáles, “Çocuğunuz ne zaman ne kadar yemek yemesi gerektiğini bilir, ona kulak verin” diyor. Çocuğum Yemek Yemiyor, emzirme sorunlarından kalori hesaplarına, obeziteden besin alerjilerine çocukların yeme sorunları konusunda anne babalara eşsiz

bir rehber sunuyor.

Masaldaki Uyuyan Güzel misali zamans›z suskunluklar›ndan uyand›lar. Seslerini işitmeye, öykülerini dinlemeye haz›r yüreklere gözlerin, ellerin, ezgilerin diliyle konuştular. Anlatt›klar› yaln›zca kendi yaşamlar›n›n değil, insanl›ğ›n ortak söylencelerinin parçalar›yd›. Can k›r›klar›yd›. Dinleyenlerin tenine batt›kça ufuk ayd›nland›. Oysa daha güneş bile doğmam›şt›.

25 Şubat 2011 Cuma

Onlar çocuktular…

En mükemmel elmasların

saflığındaydılar…

Ne en ufak bir lekeleri …

Ne de en ufak bir kusurları vardı…

Ve ne de en ufak bir günahları…

Ama onların saflığı

Kötülüğün saflığıydı…


Bugünü anlamak için düne bakmalıyız


1789 yılında gerçekleşen ve ateşi tüm Avrupa’yı saran Fransız İhtilali, Osmanlı İmparatorluğu’nda da büyük değişikliklerin başlangıcı oldu. Fransa’da yeni bir düzen amacıyla ayaklanan halk, kralı tahtından indirdi ve cumhuriyeti ilan etti. Avrupa’nın kral ve kraliçeleri kendi tahtlarının geleceğinden endişe ederken Osmanlı İmparatorluğu’nda ise durum tam tersiydi; bizzat padişah toplumu ileri götürecek önemli değişikliklere öncülük etmeye hazırlanıyordu.


1789’dan başlayıp 1919’a kadar süren 130 yıllık süreçte karışıklıklar, isyanlar ve savaşlar birbirini takip etti. Milyonlarca insan, hayatı pahasına yenilik ve değişim uğruna mücadeleye atıldı. Osmanlı İmparatorluğu’nda da hürriyet ve yenilik savunucuları acı çekmekten, kıyıma uğramaktan kurtulamadılar.


Daha önce tarihi romanlarıyla ve roman tadındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Namık Doymuş, bu kez 1789-1919 yılları arasındaki zorlu yürüyüşün ekonomik, sosyal, siyasal, bilimsel, kültürel boyutunu akıcı üslubuyla aktarıyor.


24 Şubat 2011 Perşembe

27 Mayıs’a giden Türkiye…

Askeri darbe ve Milli Birlik Komitesi…

Yassıada duruşmaları…

İdam edilen başbakan ve iki bakan…


Ünlü gazeteci ve siyaset adamı Mithat Perin’in anıları, okurları Türkiye’de askeri darbe geleneğini başlattığı söylenen 27 Mayıs ve sonrasına ilişkin sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor.


Askeri darbe tohumları ne zaman atıldı?

Dokuz Subay Olayı, neydi?

Türkiye, NATO’yu neden uyardı?

Demokrat Parti’nin son grup toplantısında neler konuşuldu?

“Biftek de ihtilal de kansız olmaz!” diyen kimdi?

Onlar kartal kanatl›, gözü kara savaş›lard›.

Onlar Kafdağ›’n› yerinden oynatacak kadar pervas›z, düşmana belay› gökten yağd›racak kadar korkunçlard›.

Onlar delilerdi…


Evliya Çelebi’nin “Mehabetli ve şeci askerlerdir…” diye tarif ettiği deliler hakk›nda ünlü Bizansl› tarihçi Khalkokondyles de “Öyle görünüyor ki doğa onlara, herkesin üstünde bir güç ve vücut kuvvetini ve onlar›n gücünü denemek isteyenlerin gücünü aşan düzeyde, rastlanmayan nitelikte bir k›l›ç kullanma ve savaşma becerisi vermiştir” diyordu.


Ama asl›nda kimdi deliler? ‹lk ne zaman ortaya ç›km›şlard›? Nas›l giyinir, nas›l yaşarlard›? Nas›l savaş›rlard›? Bat› ordular›n› nas›l etkilemişlerdi?


‹şte bu sorular›n peşine düşen Abdullah Turhal, Osmanl› askeri tarihinin belki de en az bilinen unsurlar›ndan olan delileri, yerli ve yabanc› kaynaklardan araş›rarak gün yüzüne ç›kar›yor, hem de görsel bir şölen eşliğinde…


Elinizdeki kitap, 2002’de iktidara geldikten sonra geleneksel siyasi yapıda önemli değişikliklere yol açan AKP’nin ideolojik gündemi ile siyasi reformlar, kültürel, ekonomik ve dış politikadaki performanslarını ayrıntılı biçimde analiz ediyor.


Ergun Özbudun ve William Hale, resmi belgelere, parti belgelerine, mülakatlara, akademik kaynaklara, basında yer alan haberlere dayanarak, İslamcılık, demokrasi ve liberalizm arasındaki ilişkiye dair tartışmanın temel unsurlarını özetliyorlar.

23 Şubat 2011 Çarşamba

Yeşil Gladio’nun dinci tetikçileri…
FBI’ın yetiştirdiği dinci istihbaratçılar…
CIA’in kefil olduğu dinci cemaat liderleri…
ABD’den maaş alan dinci köşe yazarları…
Utah’ta TSK aleyhine yayın yapan dinci yalan makineleri…
Kendini peygamber sanan Amerikalı şeyhe bağlı dinci milletvekili…
“Yahudi malları almayın” deyip Yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…
İsim isim… Olay olay…
Ergenekonvari komplolar hangi ülkelerde nasıl sahneye kondu?
George Soros’un vakıfları, gazeteleri ve politikacıları bu oyunun neresinde?
Türkiye’de hangi gazetelere, hangi kanaldan para akıtılıyor?
TSK neden hedefte?
Solcu liberallerin New York’taki akıl hocaları kimler?
Uluslararası Yazarlık Programı (IWP) Türkiye’den nasıl yazar devşiriyor?

Kim bu ödüllü edebiyatçılar?
İsim isim… Olay olay…
Tehlike, tehlikeyi göze almadan yok edilemez…

Özal’ın Kürt sorununu bitirme projesi neydi?


1988-1994 yılları arasında Ankara’yı sarsan 16 suikast gizli servisler arasındaki bir hesaplaşma mıydı?


28 Şubat sürecinde darbeyi önleyen iki komutan kimlerdi?


Türk masonlarının yaşadığı iç savaşın iç yüzü neydi?..


Tümgeneral Osman Pamukoğlu, İran sınırındaki kampta 358 PKK’lıyı yok etmek üzereyken, Cumhurbaşkanı


Demirel ve Milli Güvenlik Kurulu tarafından nasıl engellendi?..


Türkiye’nin Amerika ile birlikte Irak savaşına katılmasını öngören 1 Mart tezkeresinin Meclis’te reddedilmesinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in oynadığı rol neydi?..


Kontrgerilla dosyasını Bülent Ecevit mi kapattı?..


Kenan Evren’in kızı Şenay Gürvit’in yönettigi ASALA operasyonu neden başarısız oldu?


Abdullah Öcalan’ı Şam’da öldürme operasyonu sabote mi edildi?


Bütün bu sorularda başrolde hep birileri vardı. Peki ama arkadaki figüranlar kimlerdi?







“Saygı Öztürk’ün kitaplarının çok ilginç bir özelliği vardır. Kitabın yazarı olarak Saygı, yorum yapmayı sevmez. Belgeleri konuşturur, olayları yaşayanları konuşturur ve yorumu okuyucuya bırakır. Bu çok ilginç bir özelliktir. Ama belgeleri önünüze öylesine koyar ki, kitabı okuyan herkes aynı kanıya varır, aynı yoruma ulaşır.

Ben bu kitabı yazımı tamamlandıktan, ancak baskıya verilmeden önce okuma fırsatı buldum. Okumam gerekirdi ki, 'kadrolu önsöz yazarı' olarak hem önsözünü yazmam mümkün olsun, hem de adına Fethullah Gülen denilen şahsı ben de biraz daha iyi tanımış olayım!”

Emin Çölaşan

















Tarih: MS VII. yüzyıl.

Yer: Orta Asya bozkırı

Bir topluluk ve kültür olarak

Türkler yok olmanın eğişinde. Ama…


Okurları bu kitabı çok sevdi. Ve dediler ki:


Hiçbir kitabı okurken bu derece heyecanlanmamıştım.

Sibel Eroğlu


Tutkuyla okudum, çok etkilendim, çok keyif aldım, hayli zaman geçmiş olmasına rağmen hâlâ tesiri altındayım.

Dr. Ata Demirel


İstemeyerek başladığm ve sonra elimden bırakamadğım, okumak için neredeyse gözlerimin kör olduğu harika bir kitap...

Herkese ısrarla tavsiye ediyorum.

Halil Gönen


Heyecan verici ve etkileyici bir kitap. O kadar sürükleyici ki bağımlılık yapıyor. Uykudan vazgeçip iki günde bitirebilirsiniz.

Begüm Cebe






Geniş bir araştırma yapılarak, tarihsel bir bakış açısıyla yazılmış. Benim gibi tarih romanlarına düşkünseniz mutlaka okuyun.

Dr. Serhan Bolluk


Çok heyecanlı ve sürükleyici bir roman, okudukça şaşıracak ve kitabın sonunda hem yazarın zekâsına hayran kalacaksınız hem de Türk tarihinin dünü, bugünü ve yarını üzerine düşüncelere dalacaksınız. Nihal Atsız’ın eserlerinden sonra beni en çok etkileyen tarihi roman.

Aybike Seyma Tezel





Yahudi halkı ne zaman ortaya çıktı? Dört bin yıl önce mi, yoksa bir ulus oluşturmak için hayali bir halk yaratmak isteyen XIX. yüzyıl tarihçilerinin çabasıyla mı?

Yahudiye'de yaşayan halk

MS 70’te Kudüs’ün düşüşüyle mi sürüldü, yoksa bu, Yahudi geleneğine sızan bir Hıristiyan söylencesi mi?

Peki, bu insanlar sürülmediyse, ne oldular?


Bu soruların cevabını arayan Şlomo Sand, Yahudilerin “uzun tarihine” doğru ilgi çekici bir yolculuğa çıkarıyor okuru.

Yahudi Halkı Nasıl İcat Edildi Yahudilerin tarihi kökenlerine ilişkin soru ve sorunları irdelerken, İsraillilerin yurttaşlık konumunu da masaya yatıran son derece özgün ve cesur bir çalışma.

Jeanne Korowa tek bir hata yaptı.


Katili ormanda arıyordu.


Oysa orman katilin içindeydi.


insanın içindeki vahşi çocuk gibi.

















Hazırlanın! Başka bir zamana, XVIII. yüzyıla I. Abdülhamid dönemine gidiyoruz; sırlarla dolu bir mekâna, Osmanlı haremine… Aşkın, onu her şeyden farklı kılan ve o hiç değişmeyen büyüsüne...


“Cariye ve harem. Bu iki kavram üzerine pek çok kitap okuduk ama yüzeyde kalan bilgilerle yetinmek zorunda kaldık. Gül İrepoğlu’nun Cariye’si bu anlamda diğerlerinden ayrılıyor. Uzmanlık ve yazma yeteneği mükemmel bir uyum içinde somutlaşıyor bu romanda. Kurgu ve tarihsel gerçeklik iç içe geçerek belgesel bir tat veriyor okuyucuya. Osmanlı’nın bir kurumunu, bu kurumdaki bir kişiyle, bir imparatorluğun insan haritasının belki de en kurak, en ilgi çekici, en gizemli dünyasını, engebeli yaşamını okurken, romancının insan ruhuna nüfuz eden ayrıntı ustalığını fark ediyorsunuz.”


Doğan Hızlan

















Kapak Tasarımı: Yavuz Korkut

Yayın: Doğan Kitap