20 Temmuz 2012 Cuma


Korkunç bir gölge dünyayı karanlığa sürüklemek için pusuda bekliyordu. Er ya da geç cehennemin kapıları dünyaya açılacak ve insanın içindeki cani, kötülüğünü yaymak için uyanacaktı.
“Evet, Maxime Chattam okurlarını korkutmayı seviyor ama tam dozunda, ne eksik ne fazla. Korku ile merak arasında gidip gelen okuru tam istediği yerde, hep daha derin uçurumlarda tutuyor.”
Le Magazine des Livres 

17 Temmuz 2012 Salı


“Kimsin?” diyebildi, kendinin bile duymadığı bir sesle. Belki de hiç çıkmamıştı kelimeler dudaklarından, bilemiyordu. Bu bir kâbus olmalıydı. Gözünü bir kez daha kapadı ve açtığında, her şeyin normale döneceğini umdu. Ama hayır. Üstelik diğeri sorusunu duymuş olmalıydı. Bir adım daha yaklaştı Selçuk’a. Şimdi çıplak bedenleri neredeyse birbirine değiyordu.
“Niye bu kadar şaşırdın?” dedi yaratık, derin bir oluktan gelir gibi yayılan sesiyle. “Yıllardır içinden benimle konuşup duruyorsun zaten. Artık görmeyi hak ettin.”
“Kimsin?”
“Şeytanına merhaba de Selçuk Vardar.”
Nesillerin çabalarıyla büyüyüp devleşmiş bir sanayi imparatorluğu… Artık bu imparatorluğun yönetiminde söz sahibi olmaya aday genç kuşak Vardarlar… Ve  içlerinden biri; hırslı, kıskanç, megaloman, küstah, yalancı… Ruhsuz varlığını, arsız hayâllerini Vardar imparatorluğuna tek başına sahip olmaya adamış, bu amaca ulaşmak için yoluna çıkan her şeyi ve herkesi ezip geçmeye kararlı, “şeytan”ıyla buluşan bir adam… 
Nermin Bezmen Sırça Tuzak’ta, kötü ile iyinin binlerce yıldır süren mücadelesini Vardar ailesinin iç hesaplaşmaları üzerinden anlatıyor. 
Bezmen’in Sırça Tuzak’ın ikinci perdesini açan Şeytanın İflası isimli kitabı da Doğan Kitap tarafından yayınlanmıştır.